Ä°çtihatlar

 

 

T.C.

 

 

YARGITAY

 

 

1. HUKUK DAÄ°RESÄ°

 

 

E. 2001/6608

 

 

K. 2001/7119

 

 

T. 11.6.2001

 

 

• ORTAK YERLER ÜZERÄ°NDE DEĞİŞİKLÄ°K ( Bütün Kat Maliklerinin Rızası Bulunması GereÄŸi-Ortak Yerlere Konteyner ve Ekipmanlarının Kurulması )

 

 

• BÜTÜN KAT MALÄ°KLERÄ°NÄ°N RIZASI ( Ortak Yerlerde Yapılacak DeÄŸiÅŸiklikler )

 

 

634/m.

 

 

ÖZET : 634 sayılı kat mülkiyeti kanununun 16. maddesi uyarınca kat malikleri, ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Aynı kanunun 2814 sayılı yasa ile deÄŸiÅŸik 19.maddesinin 2. fıkrasına göre ise, ortak yerlerde deÄŸiÅŸiklik yapılabilmesi için tüm kat maliklerinin rızasının bulunması gerekir. Söz konusu tesislerin yapılması için tüm kat maliklerinin rızasının bulunup bulunmadığı yönünde yeterli araÅŸtırma yapılmalı, taahhütnamede ve kat malikleri toplantısında alınan kararlarda ismi bulunan kiÅŸilerin kat maliklerinin yetkili temsilcileri olup, olmadıkları açıklığa kavuÅŸturulmalıdır.

 

 

DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, Mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereÄŸi görüÅŸülüp düÅŸünüldü:

 

 

KARAR : Davacı, 38 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün maliki olduÄŸunu, davalı ÅŸirket tarafından konteyner yerleÅŸtirilerek, binanın cephesine yansıtıcılar konulduÄŸunu, kablolar çekilerek apartmanın çatısına antenler yerleÅŸtirildiÄŸini, bu sistemlerin kat malikleri kurulu kararı alınmadan monte edildiÄŸini, cihazların kurulmasından sonra saÄŸlığının da bozulduÄŸunu ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesini istemiÅŸtir.

 

 

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiÅŸtir.

 

 

Toplanan deliller ve tüm dosya içeriÄŸine göre, davacının 38 parsel sayılı taşınmazda 7 nolu bağımsız bölüm maliki olduÄŸu, 7.6.1999 tarihinde davalı ÅŸirket ile yapılan taahhütname baÅŸlığı altındaki belgede bağımsız bölüm maliklerinden biri hariç diÄŸerlerinin davalı ÅŸirketin dava konusu bahçe, çatı ve binanın önyüzü ve duvarları gibi ortak yerlere konteyner ve ekipmanlarını kurmak üzere muvafakat ettikleri, davacının bağımsız bölümü içinde davacının deÄŸil, Zehra E.'ın muvafakat bildiriminde bulunduÄŸu, daha sonra 16.6.1999 tarihinde yapılan davacının da iÅŸtirak ettiÄŸi kat malikleri kurulunda yöneticiye davalı ÅŸirket ile kira sözleÅŸmesi yapmak üzere yetki verildiÄŸi, bu yetkiye dayanarak davalı ÅŸirket ile yönetimin 17.6.1999 baÅŸlangıç tarihli 5 yıllık kira sözleÅŸmesi yaptığı, yukarıda deÄŸinilen ortak yerler üzerine tesislerin inÅŸa edildiÄŸi sabittir.

 

 

Esasen bu yönde taraflar arasında bir uyuÅŸmazlık yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki, 634 sayılı kat mülkiyeti kanununun 16. maddesi uyarınca kat malikleri ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Aynı kanunun 2814 sayılı yasa ile deÄŸiÅŸik 19.maddesinin 2. fıkrasına göre ise, ortak yerlerde deÄŸiÅŸiklik yapılabilmesi için tüm kat maliklerinin rızasının bulunması gerekir.

 

 

Oysa söz konusu tesislerin yapılması için tüm kat maliklerinin rızasının bulunup bulunmadığı yönünde yeterli araÅŸtırma yapılmamış, taahhütnamede ve kat malikleri toplantısında alınan kararlarda ismi bulunan kiÅŸilerin kat maliklerinin yetkili temsilcileri olup, olmadıkları açıklığa kavuÅŸturulmamıştır.

 

 

Öte yandan, Elektrik Mühendisi bilirkiÅŸinin davacının sıhhi yönden uÄŸrayabileceÄŸi zarar ve karşılaÅŸabileceÄŸi tehlike hakkında rapor vermeye yetkisi bulunmamaktadır.

 

 

Hal böyle olunca, öncelikle kat mülkiyeti yasasının 16 ve 19. maddeleri uyarınca gerekli araÅŸtırmanın yapılması, tüm kat maliklerinin dava konusu tesislerin yapılmasına muvafakatlarının bulunmaması halinde davanın kabul edilmesi, tüm maliklerin bu yönde ittifaklarının bulunması halinde ise, baz istasyonunun saÄŸlığa ne gibi zararının bulunduÄŸunun konunun uzmanı 3. bilirkiÅŸiden rapor alınarak saptanması, saÄŸlığa esaslı bir zararın bulunduÄŸunun tespiti halinde davacı muvafakatname ve kira sözleÅŸmesi ile baÄŸlı sayılamıyacağından davanın kabul edilmesi, aksi halde reddi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkiÅŸi raporuna dayanılarak karar verilmesi isabetsizdir.

 

 

SONUÇ : Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereÄŸince BOZULMASINA, alınan peÅŸin harcın temyiz edene geri verilmesine 11.6.2001 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi

 

 

 

Polatlı Avukat, Ankara Avukat, Sincan Avukat, Trafik Avukatı, Miras Avukatı, Ceza Avukatı

 

 

 

T.C.

 

 

YARGITAY

 

 

12. HUKUK DAÄ°RESÄ°

 

 

E. 2001/17487

 

 

K. 2001/18391

 

 

T. 8.11.2001

 

 

• MÜÅžTEREK TESÄ°SLERLE Ä°LGÄ°LÄ° KOMÅžU PARSELLERDEKÄ° KAT MALÄ°KLERÄ° ARASINDA YAPILAN SÖZLEÅžME ( Ä°mzalamayan Kat Malikini BaÄŸlamayacağı )

 

 

KAT MALİKLERİ KURULUNUN İŞLETME GİDERLERİYLE İLGİLİ KARARLARI ( İtirazın Kesin Kaldırılmasını Sağlayan Belgelerden Olması )

 

 

• Ä°TÄ°RAZIN KESÄ°N KALDIRILMASINI SAÄžLAYAN BELGE NÄ°TELİĞİ ( Kat Malikleri Kurulunun Ä°ÅŸletme Giderleriyle Ä°lgili Kararları )

 

 

KAT MALÄ°KÄ° ALEYHÄ°NE Ä°ÅžLETME GÄ°DERLERÄ° Ä°ÇÄ°N YAPILAN TAKÄ°P ( Ayrı Parseldeki Kat Malikinin Ä°mzalamadığı Ortak Giderlerle Ä°lgili SözleÅŸmeden Sorumlu Olmaması )

 

 


 

 

ÖZET : Kat Malikleri Kurulu Kararı alındığından itibaren hüküm ifade eder. Bunun tebliÄŸine gerek yoktur. Yetkili mahkemece iptal edilmedikçe hükmünü icra eden 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 37. maddesine göre kat malikleri kurulunun iÅŸletme giderleri ile ilgili kararları, Ä°Ä°K.nun 68. maddesinin 1. fıkrasında yazılı belirtilen belgelerden sayılır.

 

 

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu iÅŸle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiÅŸ olmakla okundu ve gereÄŸi görüÅŸülüp düÅŸünüldü.

 

 

KARAR : 634 Sayılı Kanun gereği işletme projesinin tebliği zorunlu ise de;

 

 

Kat Malikleri Kurulu Kararı alındığından itibaren hüküm ifade eder. Bunun tebliÄŸine gerek yoktur. Yetkili mahkemece iptal edilmedikçe hükmünü icra eden 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 37. maddesine göre Kat Malikler Kurulunun iÅŸletme giderleri ile ilgili kararları, Ä°Ä°K.nun 68. maddesinin 1. fıkrasında yazılı belirtilen belgelerden sayılır. Bu nedenle merciin aksine görüÅŸünde isabet yoktur. Ancak takibin site yönetimi tarafından yapıldığı ve taşınmazların birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunduÄŸu anlaşılmıştır. 634 Sayılı Kanunda öngörülen kat mülkiyeti ancak tek parsel üzerindeki yapı ve yapılarda kurulabileceÄŸinden yönetim planı tek parseldeki kat malikleri arasında yapılmış ise uyuÅŸmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre, birçok parsel üzerindeki kurulu sitedeki yapıların malikleri arasında yönetim planı düzenlenmiÅŸ ise uyuÅŸmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Öte yandan bitiÅŸik parsellerin kat malikleri arasında müÅŸterek tesislerle ilgili olarak yapılan sözleÅŸme genel hükümlerine göre geçerli ise de bu sözleÅŸmeyi imzalayan kat malikini baÄŸlamaz. Hal böyle olunca, Merciin yukarıda açıklanan nedenle istemin reddine karar vermesi gerekirken Kat Malikleri Kurulu Kararı ve iÅŸletme projesi tebliÄŸ edilmediÄŸinden bahisle istemin reddine karar verilmesi sonucu itibari ile doÄŸrudur.

 

 

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doÄŸru mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle Ä°Ä°K. 366 ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 3.240.00.-TL. onama harcı peÅŸin alındığından mahsubuna, 08/11/2001 gününde oybirliÄŸiyle karar verildi

 

 

Ankara Boşanma Avukatı, Polatlı Boşanma Avukatı, Ankara Trafik Avukatı, İdare Avukatı, Askeri Avukat, İcra Avukatı,

 

 

T.C.

 

 

YARGITAY

 

 

1. CEZA DAÄ°RESÄ°

 

 

E. 1973/3008

 

 

K. 1974/982

 

 

T. 13.3.1974

 

 

• KASTEN ADAM ÖLDÜRME( Sanığın Kendisini Yargılayan Ağır Ceza Mahkemesinin Tüm Hakimlerini Üç Kez Reddetmesinin Reddi Hakim Yetkisinin Kötüye Kullanılması NiteliÄŸinde Olması )

 

 

• REDDÄ° HAKÄ°M YETKÄ°SÄ°NÄ°N KÖTÜYE KULLANILMASI ( Sanığın Kendisini Yargılayan Ağır Ceza Mahkemesinin Tüm Hakimlerini Üç Kez Reddetmesi )

 

 


 

 

ÖZET :Sanığın, kendisini yargılayan Ağır Ceza Mahkemesi tüm hakimlerini üç kez reddetmiÅŸ ve isteÄŸi merciince reddedilmiÅŸ bulunmasına raÄŸmen -Adliyede Mahkeme olmamaya kararlı ve azimliyim, beni ahlâk dışı sözlere mecbur etmeyin- demesi tabii mahkeme ve hakim önünde yargılanmak kuralına aykırı olup bu davranışı reddi hakim yetkisini kötüye kullanma niteliÄŸindedir.

 

 

DAVA : Babası H.K.’yi kasten öldürmeÄŸe nakıs derecede teÅŸebbüsten kardeÅŸi B.K.’yı kasten öldürmekten ve ruhsatsız silah taşımaktan sanık B.K.’nın yapılan duruÅŸması sonunda : Suçlarının sübutuna ve öldürmeÄŸe teÅŸebbüs suçunda kanuni, öldürme suçunda takdiri azaltıcı sebeplerin kabulüne mebni TCK.nun 450/1, 61, 51/1, 449, 59, 6136 sayılı kanunun 13. maddeleri uyarınca öldürmekten 30 sene ağır hapis öldürmeÄŸe teÅŸebbüsten 11 sene 3 ay ağır hapis ve silah taşımaktan 6 ay hapis ve 200 lira ağır para cezaları ile mahkumiyetine ve iÅŸbu cezaları TCK.nun 77/1-2. maddeleri gereÄŸince içtima ettirilerek 41 sene 3 ay ağır hapis cezasının infazına ve 202 lira yargılama giderinin sanıktan tahsiline dair Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24/05/1973 gün ve 1972/182 esas ve 1973/107 karar sayılı hükmün duruÅŸmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiÅŸ ve para yatırılmış olmasına ve hükmün öldürme ciheti re’sen de temyize tabi bulunmasına mebni dava evrakı Cumhuriyet BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile Yargıtay Birinci Ceza Dairesine gönderilmekle duruÅŸmalı olarak yapılan inceleme sonunda aÅŸağıdaki karar tespit edildi.

 

 

KARAR : Olay günü maÄŸdur H. ile oÄŸlu sanık B. arasında iÅŸ yüzünden tartışma çıktığı bu tartışma sırasında sanığın tabanca çektiÄŸini gören oÄŸlu B. tartışmaya katılarak ( babaya silah çekilir mi? ) demesi üzerine sanığın bu kez kardeÅŸi B.’e ( seni öldürürsem ne lazım gelir ) diyerek tabancasıyla ateÅŸ ederek kalp, sol akciÄŸer ve mideyi parçalayacak derecede onu sol emem altından yaralamak suretiyle kasten öldürmüÅŸ olduÄŸu gibi babası H.’e karşı da müteaddit def’alar ateÅŸ ettiÄŸi, H.’in kaçması ve araya köylülerin girmesi gibi mani sebeplerle hayatını kurtarabildiÄŸi ve böylece onu da kasten öldürmeÄŸe nakıs derecede teÅŸebbüs ettiÄŸi, ayrıca izinsiz ateÅŸli silah taşıdığı toplanan deliller karar yerinde incelenip tartışılarak kabul olay niteliÄŸine ve soruÅŸturma sonuçlarına uygun ÅŸekilde vasıfları tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiÅŸ hükme dayanak yapılan kanıtların sübuta yeterli bulunduÄŸu Adli Tıp Meclisinden alınan mütalaada B.’deki yaraların direkt atışla meydana getirilmiÅŸ olduÄŸunun açıklandığı öldürülenin yaralandıktan sonra ÅŸuurlu olarak konuÅŸup konuÅŸamayacağı hususunda Adli Tıp Meclisinden mütalaa alınmasının davayı daha fazla aydınlatacak bir nitelik taşımadığı, suçun tayin olunan vasfının soruÅŸturmadan elde edilen sonuçlara uygun bulunduÄŸu sanığın bir kez Kozan, 2 kez de Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesine katılan hakimlerle burada çalışan tüm hakimleri reddi isteÄŸinin merciince reddedildiÄŸi, buna raÄŸmen sanığın Cezaevi müdürlüÄŸü aracılığı ile mahkemeye gönderdiÄŸi 03/04/1973 günlü dilekçe de ( ...Ben Osmaniye Adliyesinde muhakeme olmamaya kararlı ve azimliyim... beni ahlak dışı sözlere mecbur etmeyin... ) demesinin tabii mahkeme ve hakim önünde yargılanmak kuralına aykırı olduÄŸu 24/05/1973 günlü oturumda tekrar baÅŸkan ve Osmaniye Adliyesindeki tüm hakimleri redde kalkmasının reddi hakim yetkisinin kötüye kullanılması niteliÄŸinde bulunduÄŸundan yasal korumadan yoksun olduÄŸu bu isteÄŸin mahkemece reddedilmiÅŸ bulunmasının yasanın reddi hakim müessesesini koyması amacına uygun bulunduÄŸu sanığın, temyiz itirazlariyle duruÅŸmalı inceleme sırasında müdafiinin sübuta, vasfa, soruÅŸturma eksikliÄŸine ve reddi hakim isteÄŸinin reddinin yersizliÄŸine iliÅŸen ve yerinde görülmeyen savunmalarının reddiyle kısmen re’sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliÄŸnamedeki düÅŸünce gibi ONANMASINA, temyizin kapsamına göre depo parasının gelir kaydına 13/03/1974 gününde oybirliÄŸiyle karar verildi.

 

 

"Ankara Ağır Ceza Avukatı"," kasten adam öldürme", hırsızlık, yaÄŸma, gasp, resmi belgede sahtecilik avukat, dolandırıcılık, zimmet, cinsel saldırı, cinsel istismar, yaralama,taksirle adam öldürme, beraat, maddi tazminat, manevi tazminat, 

 

 

T.C.

 

 

YARGITAY

 

 

1. CEZA DAÄ°RESÄ°

 

 

E. 2010/3464

 

 

K. 2011/1038

 

 

T. 25.2.2011

 

 

KASTEN ADAM ÖLDÜRME ( Sanığın Olay Öncesi Namlusuna Mermi VerdiÄŸi Silahı Çok Yakın Mesafeden Maktulün Kafasına DoÄŸrultup Sonucu da Bilerek ve Ä°steyerek Ä°radesiyle AteÅŸ Etmesi Karşısında Suçun OluÅŸtuÄŸu )

 

 

• ATEÅžLÄ° SÄ°LAHLAR KANUNU'NA AYKIRILIK ( Sanığın DiÄŸer Sanığa Ait Ruhsatsız Tabancayı Aldıktan Sonra Yaklaşık Üç Saat Üzerinde Taşıdığı ve Öldürme Eyleminde Kullandığı ve Olay Öncesinde Kendisinden Tabancayı Geri Ä°steyen DiÄŸer Sanığa VermediÄŸi - Mahkumiyeti GerektiÄŸi )

 

 

• RUHSATSIZ TABANCA ALMA ( Aldıktan Sonra Yaklaşık Üç Saat Üzerinde Taşıdığı ve Öldürme Eyleminde Kullandığı ve Olay Öncesinde Kendisinden Tabancayı Geri Ä°steyen DiÄŸer Sanığa VermediÄŸi - Sanığın 6136 S. Kanun'a Aykırılık Suçundan Mahkumiyeti GerektiÄŸi )

 

 


 

 

ÖZET : Sanığın olay öncesi namlusuna mermi verdiÄŸi silahı çok yakın mesafeden maktulün kafasına doÄŸrultup sonucu da bilerek ve isteyerek iradesiyle ateÅŸ etmesi karşısında, kasten adam öldürme suçundan cezalandırılması gerekir.

 

 

Sanığın diÄŸer sanığa ait ruhsatsız tabancayı aldıktan sonra yaklaşık üç saat üzerinde taşıdığı ve öldürme eyleminde kullandığı, olay öncesinde kendisinden tabancayı geri isteyen diÄŸer sanığa vermediÄŸi anlaşılmakla, sanığın 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekir.

 

 

DAVA : Selahattin'i taksirle öldürmekten sanık Ercan, yakarak mala zarar vermekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Gökhan'ın yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine, adı geçen sanık Ercan'ın üzerine atılı diÄŸer suçtan, diÄŸer sanıklar Deniz, Mustafa ve Üstün'ün atılı suçlardan beraatlerine iliÅŸkin ( Ünye Ağır Ceza Mahkemesi )'nden verilen 05.11.2009 gün ve 188/204 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar müdafii ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiÅŸ olduÄŸundan dava dosyası C.BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aÅŸağıdaki karar tespit edildi:

 

 

KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ercan'ın adam öldürme suçu ile sanık Gökhan'ın yakmak suretiyle mala zarar verme ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluÅŸa ve soruÅŸturma sonuçlarına uygun ÅŸekilde sanık Gökhan'ın suçlarının niteliÄŸi tayin, takdire iliÅŸen cezayı azaltıcı indirim nedeninin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiÅŸ, sanık Ercan'ın mala zarar verme suçu ile sanıklar Deniz, Üstün ve Mustafa'nın mala zarar verme ve suç delillerini gizleme suçlarından elde edilen delillerin hükümlülüÄŸe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış ve beraatlerine karar verilmiÅŸ, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiÅŸ olduÄŸundan, sanık Ercan müdafiinin bir sebebe dayanmayan, sanık Gökhan müdafiinin sübuta, delillerin hatalı takdir edildiÄŸine vesaireye yönelen, katılanlar vekilinin sanık Gökhan'ın suç vasfına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,

 

 

1 )Sanık Gökhan'ın yakmak suretiyle mala zarar verme ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile sanık Ercan'ın mala zarar verme, sanıklar Deniz, Üstün ve Mustafa'nın mala zarar verme ve suç delillerini gizleme suçlarından verilen beraat hükümlerinin tebliÄŸnamedeki düÅŸünce gibi ( ONANMASINA ),

 

 

2 )Sanık Ercan'ın adam öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçları yönünden;

 

 

OluÅŸa, sanık Ercan'ın olaydan sonraki ilk savunmasına ve dosya içeriÄŸine göre; aynı limanda balıkçılık yapan maktul ile sanıklar Ercan, Gökhan, Deniz, Üstün ve Mustafa'nın olay günü önce limanda birlikte oturup alkol aldıkları, daha sonra saat 22:00 sıralarında maktule ait ve maktulün kullandığı araçla hep birlikte restauranta gittikleri, sanık Gökhan'ın kendine ait ruhsatsız tabancayı restaurantta sanık Ercan'a verdiÄŸi, sanıkların iki saat birlikte alkol alıp eÄŸlendikten sonra yine maktulün kullandığı araca binerek eve gitmek üzere yola çıktıkları, bir süre sonra alkolün de etkisi ile maktulün aracı durdurarak aÅŸağı indirdiÄŸi sanıklara "yol üzerinde yürüyün bakalım, kimin sarhoÅŸ olduÄŸunu anlayacağım" dediÄŸi, sanık Mustafa'nın yol üzerindeki çizgide yürümeye baÅŸladığı, bir ara grup içerisinde kısa yollu tartışma yaÅŸandığı, bu sırada sanık Ercan'ın restaurantta iken Gökhan'dan almış olduÄŸu tabancayı çıkararak hazneye mermi verdiÄŸi, tartışmakta olan Gökhan ve Üstün'e silahı doÄŸrultarak "sizi vururum, adam olun, geleni vururum" dediÄŸi, sanıkların tekrar maktulün kullandığı araca bindikleri, aracın ön koltuÄŸuna sanık Ercan'ın, arka koltuÄŸuna ise diÄŸer arkadaÅŸlarının oturduÄŸu, sanık Ercan'ın yolda silahı tekrar çıkararak arkada oturanlara doÄŸrultup "hanginizi vurayım" dediÄŸi, sanık Ercan'a silahın dolu olduÄŸunu söyleyerek silahı indirmesi ve Gökhan'a geri vermesi yönünde arkadaÅŸlarının ikazda bulundukları, ancak sanık Ercan'ın hareketlerine devam ederek silahı bırakmadığı, bu sırada aracı kullanmakta olan maktul Selahattin'in sanık Ercan'a doÄŸru kafasını eÄŸerek "bırak çocukları, korkutma, vuracaksan beni vur" dediÄŸi, sanık Ercan'ın da elindeki silahı maktulün kafasına doÄŸrultup "ulan seni vururum" diyerek tetiÄŸe bastığı, maktulün saÄŸ temporal bölgeden girip sol temporal bölgeden çıkan mermi isabetiyle beyin harabiyeti sonucu öldüÄŸü olayda;

 

 

a )Sanık Ercan'ın olay öncesi namlusuna mermi verdiÄŸi silahı çok yakın mesafeden maktulün kafasına doÄŸrultup sonucu da bilerek ve isteyerek iradesiyle ateÅŸ etmesi karşısında, kasten adam öldürme suçundan cezalandırılması yerine yazılı ÅŸekilde bilinçli taksirle öldürme suçundan hüküm kurulması,

 

 

Kabule göre de;

 

 

5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin taksirli suçlarda uygulanamayacağının gözetilmemesi,

 

 

b )Sanık Ercan'ın sanık Gökhan'a ait ruhsatsız tabancayı saat 22:00 sıralarında aldığı, yaklaşık üç saat üzerinde taşıdığı ve öldürme eyleminde kullandığı, olay öncesinde kendisinden tabancayı geri isteyen sanık Gökhan'a vermediÄŸi anlaşılmakla, sanığın 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkumiyeti yerine yazılı ÅŸekilde beraatine karar verilmesi,

 

 

c )Sanığın adli sicil kaydına göre, Ünye Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 5 ay hapis cezasına dair 14.03.2006 gün ve 2006/32-93 sayılı mahkumiyet hükmünün 22.03.2006 tarihinde kesinleÅŸtiÄŸi ve bu nedenle tekerrüre esas olduÄŸu halde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,

 

 

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiÅŸ, sanık Ercan müdafii, Cumhuriyet Savcısı ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüÄŸünden, hükümlerin kısmen tebliÄŸnamedeki düÅŸünce gibi ( BOZULMASINA ), 25.02.2011 gününde oybirliÄŸi ile karar verildi.

 

"Ankara Fikri ve Sınai haklar Avukatı", "Patent Avukat", "Ankara Avukat", "Polatlı Avukat"

 

T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAÄ°RESÄ°

E. 2009/10390

K. 2009/11320

T. 12.10.2009

• ÇOCUKLARIN CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMARI ( MaÄŸdurenin Vücuduna Organ veya Sair Cisim Ä°thal Etmesini Engelleyen Yaşı Küçük MaÄŸdurenin Aşılabilir Basit ve Olası Mukavemeti Dışında Harici Bir Engelin Bulunmadığı )

• TEÅžEBBÜS ( TeÅŸebbüs Hükümlerinin Uygulanabilmesi Ä°çin Ä°ÅŸlemeyi KastettiÄŸi Nitelikli Cinsel Ä°stismar Suçunu ElveriÅŸli Hareketlerle DoÄŸrudan DoÄŸruya Ä°craya BaÅŸlayıp da Elinde Olmayan Nedenlerle Tamamlayamamasının GerektiÄŸi )

• GÖNÜLLÜ VAZGEÇME ( Sanığın Suçun Ä°cra Hareketlerinden Gönüllü VazgeçtiÄŸi - Sabit ve Tamam Olan Eyleminin Ä°se TCK’nun 36. Maddesi Karşısında 103/1. Maddeye Uyan Müteselsil Basit Cinsel Ä°stismar Suçunu OluÅŸturduÄŸu )

• MÜTESELSÄ°L BASÄ°T CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMAR ( MaÄŸdurenin Vücuduna Organ veya Sair Cisim Ä°thal Etmesini Engelleyen Yaşı Küçük MaÄŸdurenin Aşılabilir Basit ve Olası Mukavemeti Dışında Harici Bir Engelin Bulunmadığı )

5237/m.35,36,

103/1

 

ÖZET : Sanık hakkında teÅŸebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için iÅŸlemeyi kastetiÄŸi nitelikli cinsel istismar suçunu elveriÅŸli hareketlerle doÄŸrudan doÄŸruya icraya baÅŸlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasının gerektÄŸi, dosya kapsamına ve olay yerinin özelliklerine göre maÄŸdurenin vücudna organ veya sair cisim ithal etmesini engelleyen yaşı küçük maÄŸdurenn aşılabilir basit ve olası mukavemeti dışında harici bir engelin bulunmadığı, esasen beyanına göre canı acıyınca bıraktığı, ayrıca muayene ve eylem tarihlerine nazaran rapordaki bulguların sanığın fiiline baÄŸlı olduÄŸunun olarak belilenemediÄŸi, bu durumda sanığın suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçtiÄŸinin kabul edilmesi gerektiÄŸi, sabit ve tamam olan eyleminin ise TCK.nun 36. maddesi karşısında 103/1. maddeye uyan müteselsil basit cinsel istismar suçnu oluÅŸturur.

DAVA : Zincirleme biçimde çocuÄŸun nitelikli cinsel istismarına teÅŸebbüs ve kiÅŸiyi hürriyetnden yoksun kılma suçlarından sanık Y... K...’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkümiyetine dair, K... 2. Ağır Ceza Mahkemesindn verilen 05.05.2008 gün ve 2007/473 Esas, 2008/216 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve O Yer C.Savcısı trafından istenilmiÅŸ olduÄŸundan dava evrakı C.BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:

KARAR : Kiiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün incelenmesinde

Delillerle iddia ve savunma duruÅŸma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiÅŸ sübutu kabul olunan fiilin unsularına uygun ÅŸekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduÄŸundan yerinde görülmeyen sanık müdafii ve O Yer C.Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

ÇocuÄŸun nitelikli cinsel istimarına teÅŸebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruÅŸturma sonuçlarına uygun olarak oluÅŸan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriÄŸine yerinde görlmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

TCK.nun 35. maddsine göre sanık hakkında teÅŸebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için iÅŸlemeyi kastettiÄŸi nitelikli cinsel istismar suçunu elveriÅŸli hareketlerle doÄŸrudan doÄŸruya icraya baÅŸlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasının gerektiÄŸi, dosya kapsamına ve olay yerinin özelliklerine göre maÄŸdurenin vücuduna organ veya sair cisim ithal etmesini engelleyen yaşı küçük maÄŸdurenin aşılabilir basit ve olası mukavemeti dışında harici bir engelin bulunmadığı, esasen beyanına göre canı acıyınca bıraktığı, ayrıca muayene ve eylem tarihlerine nazaran rapordaki bulguların sanığın fiiline baÄŸlı olduÄŸunun olarak belirlenemediÄŸi, bu durumda sanığın suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçtiÄŸinin kabul edilmesi gerektiÄŸi, sabit ve tamam olan eyleminin ise TCK.nun 36. maddesi karşısında 103/1. maddeye uyan müteselsil basit cinsel istismar sçunu oluÅŸturacağı gözetilmeden ve fiili tamamlamasını engelleyen nedenler de karar yerinde açıklanmadan nitelikli cinsel istismara teÅŸebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiÅŸ ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan hükmün belirtilen nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.10.2009 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.

"Ankara Avukat", "Ankara Ceza Avukatı", "Polatlı Avukat", "Polatlı Ceza Avukatı"

 

T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAÄ°RESÄ°

E. 2009/10390

K. 2009/11320

T. 12.10.2009

• ÇOCUKLARIN CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMARI ( MaÄŸdurenin Vücuduna Organ veya Sair Cisim Ä°thal Etmesni Engelleyen Yaşı Küçük MaÄŸdurenin Aşılbilir Basit ve Olası Mukavemeti Dışında Harici Bir Engelin Bulunmadığı )

• TEÅžEBBÜS ( TeÅŸebbüs Hükümlerinin Uygulanabilmesi Ä°çin Ä°ÅŸlemeyi KastettiÄŸi Nitelikli Cinsel Ä°stismar Suçunu ElveriÅŸli Hareketlerle DoÄŸrdan DoÄŸruya Ä°craya BaÅŸlayıp da Elinde Olmayan Nedenlerle Tamamlayamamasının GerektiÄŸi )

• GÖNÜLLÜ VAZGEÇME ( Sanığın Suçun Ä°cra Hareketlerinden Gönüllü VazgçtiÄŸi - Sabit ve Tamam Olan Eyleminin Ä°se TCK’nun 36. Maddesi Karşısında 103/1. Maddeye Uyan Müteselsil Basit Cinsel Ä°stismar Suçunu OluÅŸturduÄŸu )

• MÜTESELSÄ°L BASÄ°T CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMAR ( MaÄŸdurenin Vücuduna Organ veya Sair Cisim Ä°thal Etmesini Engelleyen Yaşı Küçük MaÄŸdurenin Aşılabilir Basit ve Olası Mukavemeti Dışında Harici Bir Engelin Bulunmdığı )

5237/m.35,36,103/1

ÖZET : Sanık hakkında teÅŸebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için iÅŸlemeyi kastettiÄŸi nitelikli cinsel isttismar suçunu elveriÅŸli hareketlerle doÄŸrudan doÄŸruya icraya baÅŸlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasının gerektiÄŸi, dosya kapsamına ve olay yerinin özelliklerine göre maÄŸdurenin vücuduna organ veya sair cisim ithal etmesini engelleyen yaşı küçük maÄŸdurenin aşılabilir basit ve olası mukavmeti dışında harici bir engelin bulunmadığı, esasen beyanına göre canı acıyınca bıraktığı, ayrıca muayene ve eylem tarihlerine nazaran rapordaki bulguların sanığın fiiline baÄŸlı olduÄŸunun olarak belirlenemediÄŸi, bu durumda sanığın suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçtiÄŸinin kabul edilmesi gerektiÄŸi, sabit ve tmam olan eyleminin ise TCK.nun 36. maddesi karşısında 103/1. maddeye uyan müteselsil basit cinsel istismar suçunu oluÅŸturur.

DAVA : Zincirleme biçimde çocuÄŸun nitelikli cinsel istismarına teÅŸebbüs ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Y... K...’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkmiyetine dair, K... 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.05.2008 gün ve 2007/473 Esas, 2008/216 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve O Yer C.Savcısı tarafından istenilmiÅŸ olduÄŸundan dava evrakı C.BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:

KARAR : KiÅŸiyi hürryetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün incelenmesinde;

Delillerle iddia ve savunma duruÅŸma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiÅŸ sübutu kabul olunan fiilin unsrlarına uygun ÅŸekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduÄŸundan yerinde görülmeyen sanık müdafii ve O Yer C.Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

ÇocuÄŸun nitelikli cinsel istismarına teÅŸebüs suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruÅŸturma sonuçlarına uygun olarak oluÅŸan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriÄŸine yerinde görülmeyen sair temyz itirazlarının reddine,

Ancak;

TCK.nun 35. maddesine göre sanık hakkında teÅŸebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için iÅŸlemeyi kastettiÄŸi nitelikli cinsel istismar suçunu elveriÅŸli hareketlerle doÄŸrudan doÄŸruya icraya baÅŸlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasının gerektiÄŸi, dosya kapsamına ve olay yerinin özelliklerine göre maÄŸdurenin vücuduna organ veya sair csim ithal etmesini engelleyen yaşı küçük maÄŸdurenin aşılabilir basit ve olası mukavemeti dışında harici bir engelin bulunmadığı, esasen beyanına göre canı acıyınca bıraktığı, ayrıca muayene ve eylem tarihlerine nazaran rapordaki bulguların sanığın fiiline baÄŸlı olduÄŸunun olarak belirlenemediÄŸi, bu durumda sanığın suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçtiÄŸinin kabul edilmesi gerektiÄŸi, sabit ve tamam olan eyleminin ise TCK.nun 36. maddesi karşısında 103/1. maddeye uyan müteselsil basit cinsel istismar suçunu oluÅŸtracağı gözetilmeden ve fiili tamamlamasını engelleyen nedenler de karar yerinde açıklanmadan nitelikli cinsel istismara teÅŸebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiÅŸ ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan hükmün belirtien nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.10.2009 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.

"Ankara Ceza Avukatı", "Polatlı ceza avukatı", "ankara trafik avukatı" "polatlı trafik avukatı"

T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAÄ°RESÄ°

E. 2008/14544

K. 2009/3539

T. 23.3.2009

• ÇOCUÄžUN BASÄ°T CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMARI ( Neticesi Sebebiyle AğırlaÅŸmış Suçlara TeÅŸebüsün Olanaklı Bulunmadığı Gözetilip 5237 S. TCK’nun 35. Md.’nin Aynı Yasanın 61/5. Md.deki Sıraya Uygun Olarak Tayin Edilen Ceza Üzerinden Uygulanıp Daha Sonra 103/6. Madde Ä°le Sonuç Cezanın Belrlenmesi GerektiÄŸi )

• NETÄ°CESÄ° SEBEBÄ°YLE AÄžRLAÅžMIÅž SUÇLARA TEÅžEBBÜS ( Olanaklı Bulunmadığı Gözetilip 5237 S. TCK’nun 35. Md.’nin Aynı Yasanın 61/5. Md.deki Sıraya Uygun Olarak Tayin Edilen Ceza Üzerinden Uygulanıp Daha Snra 103/6. Madde Ä°le Sonuç Cezanın Belirlenmesi GerektiÄŸi )

• TEÅžEBBÜS ( ÇocuÄŸun Basit Cinsel Ä°stismarı - Sonucun GerçekleÅŸmiÅŸ Olması Nedenyle Neticesi Sebebiyle AğırlaÅŸmış Suçlara TeÅŸebbüsün Olanaklı Bulunmadığı )

5237/m.35,61/5,103

ÖZET : Soncun gerçekleÅŸmiÅŸ olmsı nedeniyle neticesi sebebiyle ağırlaÅŸmış suçlara teÅŸebbüsün olanaklı bulunmadığı gözetilip, 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesinin aynı Yasanın 61/5. maddesindeki sıraya uygun olarak, ancak 103/2. madde ile tayin edilen ceza üzerinden uygulanıp daha sonra 103/6. madde ile sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde 103/6. madde ile verilen cezdan teÅŸebbüs nedeni ile indirim yapılması suretiyle noksan cezaya hükmolunması, yasaya aykırıdır.

DAVA : ÇocuÄŸun basit cinsel istismarı ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Y. S.'ın yapılan yargılanması sonunda; çocuÄŸun nitelikli cinsel istismarına teÅŸebbüs ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlardan mahkümiyetine dair, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.04.2008 gün ve 2007/353 Esas, 2008/152 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii, katılan ile katılan maÄŸdure vekili tarafından istenlmiÅŸ olduÄŸundan dava evrakı C. BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:

KARAR : Sanığın nitelikli cinsel istismar suçu kastı ile icrai hareketlere baÅŸlaması yalnız başına teÅŸebbüs hükmünün uygulanmasına yeterli bulunmamasına, açıklanabilir ve kabul edilebilir bir engel sebebin varlığının gerekmesine, olyımızda olduÄŸu gibi kimsenin olmadığı inÅŸaat halinde bir binanın içinde, 5 yaşında olup kendisine yönelik iÅŸlenen eylemlerin ahlaki redaetini idrak edemiyecek ve olaya ruhsal yönden mukavemete muktedir olgunluÄŸa eriÅŸmemiÅŸÅŸ maÄŸdureye karşı baÅŸladığı nitelikli cinsel istismarın icrai hareketlerinden ciddi bir engel olmadan kendiliÄŸinden vazgeçen sanığın eyleminin, olay sonrsı alınan maÄŸdurenin raporları ve dosya içeriÄŸine göre, 5237 sayılı TCK.nun 36. maddesi uyarınca aynı Yasanın 103/1. maddesinde yazılı çocuÄŸun basit cinsel istismarı suçunu oluÅŸturduÄŸu gözetilmeden çocuÄŸun nitelikli cinsel istismrına teÅŸebbüs suçundan cezalandırılması,

Adli Tıp Kurumu 6. Ä°htisas Kurulunun 14 Mart 2008 tarihli raporunda TCK. 103/6 maddesinin uygulanması yönünden akut stres bozukluÄŸundan söz edilmekle birlikte, ruhsal tedavisi saÄŸlanaraak olay tarihinden en az 6 ay sonra maÄŸdurenin tekrar muayene edilmesi gerektiÄŸi belirtildiÄŸi halde, söz konusu raporla yetinilerek eksik soruÅŸturma ile karar verilmesi,

Çok sayıda sabıkası olup, piÅŸmanlık da göstermeyen sanığın, duruÅŸmadaki hangi davranışlarının lehine deÄŸerlendirildiÄŸi yeterince açıklanmadan TCK.nun 62. maddesinin uygulanması,

Sanığın adli sicil kaydındaki ilamlar getirtilerek mükerrir olup olmadığının tartışılmaması,

Kabule göre de;

Sonucun gerçekleÅŸmiÅŸ olması nedeniyle neticesi sebebiyle ağırlaÅŸmış suçlara teÅŸebbüsün olanaklı bulunmadığı gözetilip, 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesinin aynı Yasanın 61/5. maddesindeki sıraya uygun olarak, ancak 103/2. madde ile tayin edilen ceza üzerinden uygulanıp daha sonra 103/6. madde ile sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde 103/6. madde ile verilen cezadan teÅŸebbüs nedeni ile indirim yapılması suretiyle noksan cezaya hükmolunması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2009 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.

"Ankara Trafik avukatı", "ankara iş avukatı", "polatlı iş avukatı", "gayrımenkul avukatı", "icra avukatı",

T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAÄ°RESÄ°

E. 2008/4155

K. 2009/4542

T. 13.4.2009

• CÄ°NSEL Ä°STSMAR ( Sonucun GerçekleÅŸmiÅŸ Olması Nedeniyle Neticesi Sebebiyle AğırlaÅŸmış Suçlara TeÅŸebbüsün Olanaklı Bulunmadığı - MaÄŸdurun Ruh veya Beden SaÄŸlığının Bozulması/Suçun AğırlaÅŸmış Halinin Teselsül EdemeyeceÄŸi )

• MAÄžDURUN BEDEN VEYA RUH SAÄžLIÄžININ BOZULMASI ( ÇocuÄŸu Zorla Kaçırıp Alıkoyma ve Irza Geçme - TeÅŸebbüs ve Zincirleme Suç Uyrınca Yapılacak Ä°ndirim ve Artırımların Md. 103/6 Tatbikinden Önce Bulunan Ceza Miktarı Üzerinden Yapılması GereÄŸi )

• TEÅžEBBÜS ( ÇocuÄŸun Nitelikli Cinsel Ä°stismarında MaÄŸdurun Beden veya Ruh SaÄŸlığının Bozulması/Sonucun GerçekleÅŸmiÅŸ Olması Nedeniyle Neticesi Sbebiyle AğırlaÅŸmış Suçlara TeÅŸebbüsün Olanaklı Bulunmadığı - TeÅŸebbüs ve Zincirleme Suç Uyarınca Yapılacak Ä°ndirim ve Artırımlar )

• ZÄ°NCÄ°RLEME SUÇ ( ÇocuÄŸun Nitelikli Cinsel Ä°stismarında MaÄŸdurun Beden vya Ruh SaÄŸlığının Bozulması/Sonucun GerçekleÅŸmiÅŸ Olması Nedeniyle Neticesi Sebebiyle AğırlaÅŸmış Suçlara TeÅŸebbün Olanaklı Bulunmadığı - Suçun AğırlaÅŸmış Halinin Teselsül EdemeyeceÄŸi/Yapılacak Ä°ndirim ve Artırımlar )

5237/m. 35, 43, 103/6

ÖZET : Cinsel istismar suçunda sanık hakkında; sonucun gerçekleÅŸmiÅŸ olması nedeniyle neticesi sebebiyle ağırlaÅŸmış suçlara teÅŸebbüsün olanaklı bulunmadığı ve TCK.'nın Md. 103/6'daki ( maÄŸdurun ruh veya beden saÄŸlığının bozulmsı ) suçun ağırlaÅŸmış halinin teselsül edemeyeceÄŸi nazara alınıp, teÅŸebbüs ve zincirleme suç uyarınca yapılacak indirim ve artırımların 103/6. madde ile tayin edilen ceza üzerinden deÄŸil bu maddenin tatbikinden önce bulunan ceza miktarı üzerinden yapılması ve 43. madde ile yapılacak artırım miktarının ise 103/6. madde ile belirlenen cezaya eklenmesi gerekir.

DAVA : Zorla kaçırıp alıkoyma ve ırza geçme suçlarından sanık Nazım'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; zorla kaçırıp alıkoyma suçundan beraetine, ırza gçme eyleminin ise çocuÄŸun nitelikli cinsel istismarına teÅŸebbüs suçunu oluÅŸturduÄŸunun kabulüyle mahkumiyetine dair, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemsinden verilen 18.07.2006 gün ve 2005/137 Esas, 2006/137 Karar sayılı hkümlerin süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili ve sanık müdafii tarafından istenilmiÅŸ olduÄŸundan dava evrakı C. BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile daireye gönderilmekle incelendi;

Sanığa tayin olunan ceza miktarına nazaran müdafiin duruÅŸmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 318. maddesi uyarnca REDDÄ°YLE, incelemenin duruÅŸmasız yapılmasına karar verildikten snra gereÄŸi düÅŸünüldü:

KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruÅŸturma sonuçlarına uygun olarak oluÅŸan kanaat ve takdirine, incelenen dsya içeriÄŸine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.12.1989 gün ve 1989/314 Esas, 1989/399 ve 20.11.2007 gün, 2007/5-142 Esas, 2007/240 sayılı kararlarında vurgulandığı gibi; sonucun gerçekleÅŸmiÅŸ olması nedeniyle neticesi sebebiyle ağırlaÅŸmış suçlara teÅŸebbüsün olanaklı bulunmadığı ve TCK.nun 103. maddesinin 6. fıkrasındaki suçun ağırlaÅŸmış halinin teselsül edemeyeceÄŸi nazara alınıp, 35 nci ve 43 ncü maddeler uyarınca yapılacak indirim ve artırımların 103/6. madde ile tayin edilen ceza üzerinden deÄŸil bu maddenin tatbikinden önce bulunan ceza miktarı üzerinden yapılması ve 43. madde ile yapılacak bu artırım miktarının ise 103/6. madde ile belirlenen cezaya eklenmesi gerekirken sanık hakkında yazılı ÅŸekilde hüküm kurulması,

OluÅŸa, maÄŸdurun aÅŸamalardaki beyanlarına, savunmaya ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın altı yaşındaki maÄŸdura birden çok nitelikli cinsel istismara teÅŸebbüste bulunmak suretiyle hukuka aykırı olarak kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da iÅŸlediÄŸi sabit olduÄŸu halde bu suçtan mahkumiyeti yerine, yazılı ÅŸekilde beraetine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.04.2009 tarihinde oybirliÄŸi ile karar verildi.

"Ankara Ceza Avukatı" "Polatlı Ceza Avukatı"

 

T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAÄ°RESÄ°

E. 2011/2970

K. 2011/4134

T. 23.5.2011

• ÇOCUÄžUN NÄ°TELÄ°KLÄ° CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMARI ( MaÄŸdurun Rızasıyla Anal Yoldan Organ Sokmak Suretiyle GerçekleÅŸtirilen Cinsel Ä°stismar Eylemlerinin Zincrleme ReÅŸit Olmayanla Cinsel Ä°liÅŸkide Bulunma Suçunu OluÅŸtrduÄŸu )

• RIZA ( ÇocuÄŸun Nitelikli Cinsel Ä°stismarı - MaÄŸdurun Suç Tarihindeki Yaşına Göre TCK’nun 26. Md. GereÄŸince Rızanın KiÅŸiyi Hürriyetinden Yoksn Kılma Fiilini Hukuka Uygun Hale GetirdiÄŸi )

• ZÄ°NCÄ°RLEME REŞİT OLMAYANLA CÄ°NSEL Ä°LÄ°ÅžKÄ°DE BULUNMA ( MaÄŸdurun Rızasıyla Anal Yoldan Organ Sokmak Suretiyle GerçekleÅŸtirilen Cinsel Ä°stismar Eylemlerinin Zincirleme ReÅŸit Olmayanla Cnsel Ä°liÅŸkide Bulunma Suçunu OluÅŸturduÄŸu )

• CÄ°NSEL Ä°STÄ°SMAR ( Çocuklara Yönelik - Tehditin Suçun Zor Unsurunu OluÅŸturabilmesi Ä°çin Cinsel Ä°stismara UÄŸraması Nedeniyle UÄŸrayacağı Zarardan Daha Önemli Bir Zarara UÄŸratılacağı Korkusunun MaÄŸdr Üzerinde OluÅŸması ve Tehdite Maruz Kalanın Ä°ki Seçenekten Kendisine Daha Az Zarar Vereni Tercihe Zorlanması GerektiÄŸi )

5237/m.26, 43, 104

ÖZET : 15 yaşını tmamlamış fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneÄŸi geliÅŸmiÅŸ çocuklara yönelik gerçekleÅŸtirilen cinsel istismar suçlarında varlığı kabul edilen tehditin, suçun zor unsurunu oluÅŸturabilmesi için, cinsel istismara uÄŸraması nedeniyle uÄŸrayacağı zarardan daha önemli bir zarara uÄŸratılacağı korkusunun maÄŸdr üzerinde oluÅŸması, tehdite maruz kalanın iki seçenekten kendisine daha az zarar vereni tercihe zorlanması gerekir. Olayımızda her bir eylemde de seçenklerden birinin ailesine ve arkadaÅŸlarına durumu söyleyeceÄŸi, diÄŸerinin ise, eylemin gerçekleÅŸtiÄŸi yere sanığı maÄŸdurun kendi motosikleti ile götrmesi ve cinsel istismara rıza göstermesidir. Evli olan sanığın, eylemin ortaya çıkmasıyla kendisinin de zarara uÄŸrayacağı aÅŸikardır. Keza olayın ortaya çıkmsıyla içinde bulunduÄŸu durumu çevresine mazur göstermek isteyen maÄŸdurun, 9 ay süreyle devamlı tehdit ve baskı altında kaldığının kabulü de mümkün deÄŸildir. Nitelikli cinsel istismar ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma eylmlerinin cebir ve tehditle gerçekleÅŸtirildiÄŸini kabule elveriÅŸli yasal, kuÅŸkudan uzak ve somut delillerin bulunmadığı anlaşıldığından, maÄŸdurun suç tarhindeki yaşına göre TCK.nun 26. maddesi gereÄŸince rızanın kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma fiilini hukuka uygun hale getirdiÄŸi, maÄŸdurun rızasıyla anal yoldan organ sokmak suretiyle gerçekleÅŸtirilen cinsel istismar eylemlerinin de, TCK.nun 104 ve 43. maddelerinde düzenlenmiÅŸ olan zincirleme reÅŸit olmyanla cinsel iliÅŸkide bulunma suçunu oluÅŸturduÄŸu gözetilmelidir.

DAVA : ÇocuÄŸun nitelikli cinsel istismarı, çocuÄŸun basit cinsel istismarı, basit cinsel saldırı ve kiÅŸyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Tahsin Y.’ın yapılan yargılması sonunda; atılı suçlardan mahkümiyetine dair, Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.07.2010 gün ve 2010/10 Esas, 2010/119 Karr sayılı çocuÄŸun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden re'sen de temyize tabi hükümlerin süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenlmiÅŸ olduÄŸundan dava evrakı Yargıtay C.BaÅŸsavcılığından tebliÄŸname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:

KARAR : Delillerle iddia ve savunma duruÅŸma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiÅŸ sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun ÅŸekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduÄŸundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle basit cinsel saldırı ve çocuÄŸun basit cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin tebliÄŸname gibi ONANMASINA,

Sanık hakkında çocuÄŸun nitelikli cinsel istismarı ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;

Mahkemece, sanığın maÄŸdur Mehmet'i ilk olarak Düziçi ilçesinde 2008 yılı Aralık ayında su deposunun bulunduÄŸu yere götürdüÄŸü, olay tarihi itibariyle 15-18 yaÅŸ grubundan olan maÄŸdura yönelik livata suretiyle cinsel istismar suçunu iÅŸlendiÄŸi, o tarihten olayın açığa çıktığı 01/09/2009 tarihine kadar sanığın maÄŸdura yönelik olarak livata suretiyle cinsel istismar suçunu birden fazla iÅŸlediÄŸi, ilk olaydan sonra sanığın maÄŸduru kendisi ile gelmediÄŸi, cinsel iliÅŸkiye girmediÄŸi takdirde ailesine ve arkadaÅŸlarına durumu söyleyeceÄŸinden bahisle tehditte bulunduÄŸu, bu ÅŸekilde maÄŸduru egemenlik alanına aldığı ve her cinsel istismar eylemi sonrası hem durumdan maÄŸdurun ailesini haberdar edeceÄŸi yönünde tehdit etmek, hem de maÄŸdura cinsel istismar sonrası para vermek suretiyle psikolojik olarak maÄŸdur üzerinde bir tahakküm oluÅŸturduÄŸu kabul edilerek, sanığın zincirleme nitelikli cinsel istismar ve zincirleme zorla kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkümiyetine karar verildiÄŸi anlaşılmakta ise de, dosya içeriÄŸine göre; maÄŸdurun 01.01.1992 doÄŸumlu olup suç tarihinde 17 yaşında olduÄŸu, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh SaÄŸlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nın 18.09.2011 tarihli raporunda maÄŸdurun “gerçeÄŸi deÄŸerlendirme yetisinin geliÅŸmiÅŸ olduÄŸu, algı, bellek, yönelim kusuru olmadığı, düÅŸünce içeriÄŸinde olayın duyulmasıyla çevrenin verdiÄŸi tepkilere baÄŸlı sıkıntılı olduÄŸu”nun belirtildiÄŸi, olayın gerçekleÅŸtiÄŸi 9 ay boyunca gerek yakınlarına gerek resmi makamlara bir ÅŸikayetinin bulunmadığı, olayın sanığın müÅŸteki Aykut'a basit cinsel saldırıda bulunma eylemi esnasında, maÄŸdur Mehmet'e para karşılığı fiili livatada bulunduÄŸunu söylemesi üzerine ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. 15 yaşını tamamlamış fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneÄŸi geliÅŸmiÅŸ çocuklara yönelik gerçekleÅŸtirilen cinsel istismar suçlarında varlığı kabul edilen tehditin, suçun zor unsurunu oluÅŸturabilmesi için, cinsel istismara uÄŸraması nedeniyle uÄŸrayacağı zarardan daha önemli bir zarara uÄŸratılacağı korkusunun maÄŸdur üzerinde oluÅŸması, tehdite maruz kalanın iki seçenekten kendisine daha az zarar vereni tercihe zorlanması gerekir. Olayımızda her bir eylemde de seçeneklerden birinin ailesine ve arkadaÅŸlarına durumu söyleyeceÄŸi, diÄŸerinin ise, eylemin gerçekleÅŸtiÄŸi yere sanığı maÄŸdurun kendi motosikleti ile götürmesi ve cinsel istismara rıza göstermesidir. Evli olan sanığın, eylemin ortaya çıkmasıyla kendisinin de zarara uÄŸrayacağı aÅŸikardır. Keza olayın ortaya çıkmasıyla içinde bulunduÄŸu durumu çevresine mazur göstermek isteyen maÄŸdurun, 9 ay süreyle devamlı tehdit ve baskı altında kaldığının kabulü de mümkün deÄŸildir. Bu nedenle nitelikli cinsel istismar ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerinin cebir ve tehditle gerçekleÅŸtirildiÄŸini kabule elveriÅŸli yasal, kuÅŸkudan uzak ve somut delillerin bulunmadığı anlaşıldığından, maÄŸdurun suç tarihindeki yaşına göre TCK.nun 26. maddesi gereÄŸince rızanın kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma fiilini hukuka uygun hale getirdiÄŸi, maÄŸdurun rızasıyla anal yoldan organ sokmak suretiyle gerçekleÅŸtirilen cinsel istismar eylemlerinin de, TCK.nun 104 ve 43. maddelerinde düzenlenmiÅŸ olan zincirleme reÅŸit olmayanla cinsel iliÅŸkide bulunma suçunu oluÅŸturduÄŸu gözetilmeden yazılı ÅŸekilde hüküm kurulması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, nitelikli cinsel istismar suçu yönünden re'sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2011 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

yarx